Orhan GÖKTAŞ

Bu başlık bazı okuyucularımıza Ali Bulaç’ın Körfez savaşı günlerinde Fethullah Gülen hocayı kastederek yazdığı “ağlayan ve ağlatan hoca” yazısını çağrıştırabilir. Ama öyle değil ben bu yazıyı Mavi Marmara gemisinde şehit olan 19. Yaşındaki Furkan Doğan’ın babasını dinledikten sonra yazdım. Ülfet eğitim ve kültür derneği tarafından düzenlenen “Şehadet Gecesi” programında konuşan Şehit Furkan’ın babası Ahmet Doğan, Beni ve salondaki birçok insanı ağlattı ve kendisi belki ağlamadı ama ağlamaklı ve hüzünlü bir sesle konuşuyordu. Sesi adeta lisanı hal ile içim kan ağlıyor ancak şehit babası olmamın verdiği güç ve onurla konuşuyorum diyordu. Ahmet Doğan uzun konuşmadı 15 dakikalık konuşmasında çok şey anlattı ben aklımda kalan ve beni etkileyen kısımlarını aktaracağım. Şehidin babası şunları aktardı; Çocuğa isim koyarken ismin kişiliğine sirayet ettiği unutulmamalı. Biz Furkan ismini koyarken babamızın dedemizin ismi olduğu için koymadık. Hak ve Batılı ayıran anlamında olduğu iç...

Savaş nedeniyle ülkemize sığınmak zorunda kalan Suriyelilerin  durumu bir sorun yumağı gibi karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunu çözmek için atılan adımlar ya yanlış atılıyor ya da yetersiz kalıyor.  Soruna net bir teşhisin konulmadığını  veya  konulan geçici teşhislerin sorunu çözmekte yetersiz kaldığını söyleyebiliriz Türkiye’de yaşayan Suriyeliler ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının yaptığı ortada. Bilenler biliyor, bilmeyenler de kısaca şunu bilsinler ki kamplarda yaşayanların dışında bir milyon Suriyelinin değişik şehirlerde yaşadığından   bahs ediliyor. Bahs ediliyor diyorum çünkü resmi rakam yok ortada devlet bile kaç Suriyelinin yaşadığından emin değil bu konuda devletin en üst düzey yetkilileri dahi bir rakam zikr etmekten çekiniyor. Bu Suriyelilerin tüm ihtiyaçlarını sivil toplum kuruluşları karşılıyor. Ne için sadece Allah rızası için. Biz de MAZLUMDER olarak bu konuda ne yapabiliriz diye toplantı yaptığımızda yönetimden bir grup arkadaşımız ...

Zeydan Karalar CHP Seyhan belediye başkan adayı. AS Platformu ziyaret edip kendisini ve projelerini anlattı. Bendeniz de daha önceki adayları yazdığım gibi Zeydan Bey’i ve ondan anladıklarımı da okuyucularımla paylaşmak istedim. Zeydan Bey, daha önce CHP il başkanlığı, makine mühendisleri oda başkanlığı ve birçok büyük şirkette genel müdürlük yapmış tecrübeli bir yönetici. Zeydan Karalar konuşmasında diğer adaylardan farklı, kendisine özgü bir şey söylemedi. Şahsen beni heyecanlandıracak, işte budur diyebileceğim bir proje de söylemedi. Trafikten dert yandı, gettolaşmadan şikayet etti, mevcut kentsel dönüşümü beğenmediğini söyledi.   Adana’nın geri kalmışlığını dayanışma eksikliğine verdi. Türkiye büyüdükçe Adana küçüldü Adana’nın geri kalmışlığında genel siyasetin mutlaka rolü var ama suçun tamamı genel siyasette değil. Türkiye’de ciddi gelişmeler oldu. Türkiye büyüyor ama adana daha önce İstanbul’dan sonra Türkiye’nin 2. Büyük sanayi kentiyken bugün 18. Sıradadır....