MİLLİ EĞİTİM ÜZERİNE
MİLLİ EĞİTİM ÜZERİNE
SUÇ VE CEZA
Sömürmek istediğin toplumu kişiliksizleştirmen gerekir, bunun
ilk yolu da toplumun dilini bozmaktır. İnsanlar kullandıkları kelimelerin
gerçek anlamını bile unutmuş. Aynı dili
konuşan insanlar bir kelimeden birbirine zıt anlamlar çıkarıyor ise vay o
toplumun haline! Hele de kullanılan dili korumakla, geliştirmekle yükümlü
kurumlar yozlaştırma, bozma görevi yürütüyorsa vay ki ne vay!
Ben etimoloji uzmanı değilim. Bu konuyu onlara bırakarak
esas konuma dönmek istiyorum. Toplumumuz giderek gerçek değerlerini yitirip
başka bir topluma dönüşüyor, bunu görmek
için bilimsel araştırmalara tarihsel tahlillere falan gerek yok. Kendimize,
ailemize, çevremize bakmamız yeterli.
Bizim bize özgü değerlerimiz var. Misafirperverlik, yardımseverlik,
hürmetkârlık, cömertlik, tutumluluk, kanaatkârlık, mertlik, alçakgönüllülük,
hoşgörülülük, namusa düşkünlük ve ciddilik gibi erdemli davranışlar bunlardan aklımıza
ilk gelenlerdir. Bu davranışlar aynı zamanda insani-evrensel davranışlardır ve bunların
kaynağı İslam’dır.
Toplumuzda hoş karşılanmayan ve lanetlenen davranışlar da
vardır. Bencillik, cahillik, hilekârlık, kurnazlık, saldırganlık, şehvete
düşkünlük, pis olmak, zalimlik, kendini büyük görmek gibi davranışlar da bunlardan
aklımıza ilk gelenlerdir. Bunların kaynağı da batıl ve din karşıtı
düşüncelerdir.
Toplum, kendi değerlerini yitirip lanetlediği davranışları
sergilemeye başlamıştır.
Bana göre bunun en büyük sebebi “eğitim sistemizdir”. Adı
Milli Eğitim olan bir sistemiz var. Ancak “milli” kelimesinin anlamı toplum
tarafından bilinmiyor. Daha da acısı bu kavram devlet tarafından da bilinerek
ve istenerek yanlış öğretilip yozlaştırılıyor.
Eğitim, evrensel değerleri kapsamalıdır. Bir toplumun veya
sahsın hangi davranışları sergilemesini istiyorsanız eğitimi o değerler
üzerinden vermeniz gerekiyor. Eğitim sürecinin sonunda yetiştireceğiniz fert ya
da toplum bu değerleri davranışlarında göstermelidir.
Milli kelimesi, millet kelimesinden türemiş, milletle ilgili
demektir. Bu kelime dilimize Kur’an’dan girmiş bir kelimedir ve “din”, “ümmet” anlamlarını taşır. Merak edenler Kur’an’a
bakabilirler. Bu durumda “milli” kelimesi gerçek anlamında kullanılmış olsa Milli
Eğitim dini ya da ümmetsel değerleri kazandırmak için eğitim veren bir sistem olacaktır.
İşte o zaman az önce bahsettiğimiz değerleri kapsar. Oysa gerçek anlamının
dışına çıkartılıp anlam kaymasına uğratıldığı, anlamı daraltıldığı ve “ırk”
veya “ulus” anlamında kullanıldığı için kaynağını İslam’dan alan evrensel
değerler yerine batıl kavram ve değerler ön plana çıkartılmıştır. Doğal olarak
da Milli Eğitim sisteminden yetişen bireyler de benimsediğimiz öz değerler
yerine lanetlediğimiz davranışları sergiliyor.
Milli Eğitim sisteminden yetişen meslek gruplarımıza
baktığımızda öğretmenlerimiz, mühendislerimiz, doktorlarımız, hukukçularımız,
ekonomistlerimiz vs. kendi değerlerimiz olan, az önce saydığımız evrensel
İslami değerlere uygun davranmak yerine genellikle lanetlediğimiz değerlere
uygun davranmaktadırlar. Bu da toplumu gittikçe daha güvensiz ve yaşanılamaz
hale getirmektedir.
Eğer hala aramızda tamamen bozulmamış ve kendi değerlerimize
göre davrananlar varsa bunlar Milli Eğitim sisteminin bozamadıklarıdır. Ailede
ve alternatif eğitim kurumlarında bu sistemin dışında bir eğitim aldıklarındandır.
Bizim toplumuzda, normal şartlarda yazılı kanunlardan fazla, yazılı olmayan toplumsal değerlerimiz
etkilidir. “Ayıptır!”, “Günahtır!”, “Yakışmaz!” gibi uyarılar “Suçtur!”, “Şu kanuna aykırıdır.”, “Şu cezası var.” gibi uyarılardan, korkutmalardan
daha etkilidir.
Değerlerimizi yitirip Batıya benzedikçe ha bire “suç
ve ceza” kanunları çıkarıyoruz. Oysa Milli Eğitimi “milli” kelimesinin
asıl anlamıyla uygulasak Batıya özenip suç ve ceza kanunları çıkaracağımıza Batı
bize benzeyip bizim değerlerimizi alıp uygulayacaktır.
Vesselam …
Yorumlar
Yorum Gönder