FİLİSTİNLİYE AÇIK MEKTUP
Değerli Filistinli kardeşim; Yaklaşık 90 yıldır topraklarını
işgal eden Siyonist işgalciye karşı yılmadan direndiğin ve her şeye rağmen
teslim olmadığın için seni tebrik eder, minnetlerimi sunarım.
Kardeşim yaşadığın ve savunduğun topraklar sadece senin
değil tüm ümmetin ortak değeridir. Mescid-i Aksa diğer dinlerin olduğu gibi
bizim de kutsal mabedimiz ve ilk kıblemizdir.
Siyonist Yahudiler sizi o toprakların sahibi olarak görmüyor,
o toprakları kendi mülkleri olarak gördükleri için sizi komple yok etmek ya da
o topraklardan sürmek istiyorlar. Eğer siz Siyonist işgalcileri o topraklardan
çıkaramaz iseniz korkarım ki onlar amaçlarına ulaşacaklar. Daha sonra da arz-ı
mevut olarak kabul ettikleri diğer İslam beldelerine yönelecekler.
Siyonist işgalci bu hedefinde yalnız değil, dünyanın süper
güçleri ve küresel emperyalizm onların yanında yer alıyor ve her türlü desteği
veriyor. Siz
ise kaderine terk edilmiş bir avuç insan olarak tarihin şahit olmadığı bir
direniş destanı yazıyorsunuz. Çok az bir Müslüman topluluk dışında size maddi
ve manevi destek yapılmıyor sadece kuru lakırtı ile size destek Siyonist işgalciye
kınamalar yapılıyor bu da onları güçlendirip sizi daha da zayıflatıyor.
Biliyorum sürekli gözlerin yollarda dünyadaki diğer
Müslümanlar bir gün gelecek ve bizi bu zalimlerin, katillerin, soykırımcıların,
tecavüzcülerin ellerinden kurtaracak diye bekliyorsun.
Kardeşim, mazlum ve mahrumların İslam ümmetini beklemesi
yeni bir durum değil, senden önce de seninle aynı dönemlerde de zulüm gören,
öldürülen, tecavüze uğrayan kardeşlerimiz oldu ve bizi beklediler.
Çeçenya’da Şeyh Şamil, Bosna-Hersek’te Aliya İzzet Begoviç, Türkiye’de
Şeyh Said, Trablusgarb’ta Ömer Muhtar, Afganistan’da, Türkistan’da, Patani’de, Moro’da,
Rohingya’da kısacası dünyanın her yerinde soykırıma uğradıklarında, diri diri
yakıldıklarında, erkekleri kurşuna dizilip kadınlarına tecavüz edildiğinde, hamile
kadınların karnındaki bebekler öldürüldüğünde, evleri ve mescitleri yakıldığında,
oruç tutmalarına bile izin verilmediğinde… hep beklediler, gözleri yollarda bir
gün diğer Müslüman kardeşlerimiz gelecek ve bizi kurtaracak diye.
Sevgili Filistinli kardeşim; Senin dört gözle gelecekler
diye beklediğin ümmet , sıcak yataklarına öyle bir alıştı ki oradan
çıkamıyor.
Evlerinde, iş yerlerinde,
arabalarında klimalarını çalıştırıp serin serin oturuyor ve çalışıyorlar.
Sıcaklar başladığında serin yaylara, soğuklar başladığında sıcak
kaplıcalara, deniz mevsiminde sahile, kar mevsiminde kayak merkezlerine
gidiyorlar. Arada
birde değişik yerler görmek, kültürlerini ve bilgilerini artırmak için yurt
dışı tatilleri düzenliyorlar. Her yıl Allah nasip ederse ve Hadimül
Haremeyni Şerifeyn (!) kraldan davet alabilseler hacca alamaz iseler bir kaç
kez umreye gidiyorlar. Bu
kadar yoğunluğun içinde sen onları bekleme, zaten beklesen de gelmeleri zor
görünüyor.
Mutfak masrafları, pazar alışverişleri, AVM’lere olan taksitleri, çocukların okul
taksitleri, yeni mobilyaların taksitleri, yazlığın ve kışlığın aidatları, devre
mülk ödemeleri, araçların vergileri ve yakıt paraları, kredi kartlarının
ödemeleri, telefon faturaları, su, elektrik ve doğalgaz faturaları, uydu faturaları,
kablolu tv ve internet faturaları, site aidatları… yani o kadar çok ödemeleri
var ki sana gönderecek paraları da kalmıyor. Sen en iyisi onlardan para da
bekleme.
Sevgili kardeşim; Ümmeti yönetenleri sen de az çok
biliyorsun onları niye beklememen gerektiğini yazmaya bile gerek görmüyorum.
En iyisi sen başının çaresine bak unutma ki nice az
topluluklar çok toplulukları Allah’ın izniyle hezimete uğratmış ve zafer elde
etmişlerdir.
Kardeşim; Ümmetin gelip seni kurtarmasını bekleme bence
ümmeti de sen kurtaracaksın zaten, şu anda hepimizin sana çok ihtiyacı var ve
bizi senden başkada kurtaracak kimse görünmüyor.
Vesselam
Yorumlar
Yorum Gönder