Kayıtlar

Ocak, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ZENGİN AMA MUTSUZ İNSANLAR TOPLULUĞU!

Herkes bir birinden şikayetçi; öğrenci, öğretmen, veli, çevre, yönetici, bürokrasi, doktor, hasta, polis, mühendis, işçi, patron hepsi muhatabını suçlar oldu. Eğitim düzeyi yükseldikçe şikayetin dozu da artıyor. Gittikçe daha mutsuz, daha umutsuz bir topluma dönüşüyoruz. Eskiden zorunlu eğitim beş yıldı, sekiz yıla çıktı, sonra on iki yıla ama şikayetler daha da arttı. On iki yıl okuyup liseyi bitiren bir genç eğer iyi bir üniversiteye girememiş ise, niteliksiz bir eleman olarak boş geziyor. Zamanında bir meslek öğrenemediği için de sonradan öğrenmesi ve uyum sağlaması zor oluyor. Kendisi ve ailesinin hayatı adeta zindana dönüyor. Hele bir de iş imkanı az olan bir üniversite bitirmiş ise bu durum daha da katlanıyor. Daha da vahimi iyi bir üniversite bitirip yüksek gelirli bir meslek sahibi olunca da genellikle insani ilişkileri zayıf, hazcı, maddeci, konformist, aileden ve çevreden kopuk, dar bir sosyal çevrede yaşayan insana dönüşüyor. Anne baba kıymeti bilmeyen, nene v...

Adana Akdeniz tv

https://www.youtube.com/watch?v=04Oym6LGCWY   (1. Bölüm) https://www.youtube.com/watch?time_continue=3&v=oT4Ji8XAmkw  (2.Bölüm)

AYNI TAS AYNI HAMAM, YİNE BİZ OLDUK CANI YANAN!

Yakın tarihten kısa bir hatırlatma yaparak, şu anda olanları okumaya ve projeksiyon tutmaya çalışacağım. 1900’ün başlarında İngiliz’ler müttefikleri ile beraber Osmanlıyı dağıtıp, topraklarını paylaşmış, topraklarımız üzerinde onlarca devlet kurmuştu. Bu devletlerin hepsi bir biriyle düşman ama nedense İngilizlerle dosttu. Biz de asıl düşmanımız olan İngilizlerle dost ve müttefik ama binlerce yıl kader birliği yapmış İngilizlerin oyunuyla bir birimizden koparılmış komşularımızla düşman edilmiştik. İngilizler bölgeyi yönetme rolünü ABD’ye devretti aynı oyunu şu an ABD oynuyor… Seksen öncesini bilenler bilir, aynı şehrin, aynı mahallenin, aynı sokağın hatta aynı ailenin fertleri bir birini sağcı-solcu diye öldürürdü. Taraflar kendisini “vatansever” , karşı tarafı “vatan hainliği” ile suçlardı… Binlerce genç, birbirini öldürüldü. Ülkede can güvenliği kalmamıştı, adeta savaş alanına dönmüştü… Sonra ABD’nin emriyle Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğünün garantisi yüce Pe...

ORTAK SORUNUMUZ!

Hepimizin şikayet ettiği bir gerçek var. Nesil gittikçe bozuluyor, büyüğünü küçüğünü bilmez olmuş, saygıdan uzak, kültürden ve örften bihaber, ana baba kıymeti bile bilmiyor, bencilleşiyor, hazcılaşıyor, yalnızlaşıyor… Neden ne? eğitimsizlik mi? Eğitimi beş yıldan sekiz yıla çıkardık, yetmedi on iki yıla çıkardık. Değişen ne? Bozulmanın daha da hızlanması… Yapılan araştırmalar kadına şiddetin ve boşanmanın en fazla yaşandığı kesimin üniversite mezunlarında olduğunu gösteriyor. Huzur evinde kalanların çoğunun çocukları üniversite mezunu yüksek gelir sahiplerinden oluşuyor. Okula dahi gitmemiş, ya da sadece beşi bitirmiş büyükler daha çok şikayet ediyor yeni nesilden. Biz böyle değildik diyorlar. Neden, eğitim mi bozuyor çocuklarımızı? Evet! Bana göre, Eğitim değil ama eğitim sistemimiz bozuyor?  Çünkü bizim eğitim sistemimiz “insan eğitme” üzerine değil, “insana öğretme” üzerine bina edilmiş. Çocuklara matematik, fen bilimleri, sosyal bilimler gibi bilgi...

EĞİTİMİN SORUNLARI

Eğitim sisteminin sorunları yıllardır tartışıla gelmektedir. Fakat bu tartışmalar “sistemin ürettiği sorunlara” odaklanmaktadır. Eğitim sisteminin bizatihi kendisinin yapısı ve resmi ideolojisiyle sorun olduğu gerçeği ise genellikle göz ardı edilmektedir. Malumunuzdur sorunları çözmenin yolu onları anlamakla doğru orantılıdır. Sorunlar doğru anlaşılmaz ise, çözüm için ortaya konulan bütün çabalar çözümsüzlüğe dönüşür. Teşhisi yanlış konulan bir hastalık için geliştirilen tedavi yöntemi o hastalığı tedavi etmekten çok, tedavisini geciktirip belki de hastalığı kronikleştirecektir. Eğitim sorunlarını mevcut “eğitim sistemi içindeki sorunlardan” söz ederek tartışmak, çözüm değil çözümsüzlük getirecektir. Çünkü asıl “sorunları üreten sistemi tartışmak gerekiyor.” Ben mevcut eğitim sisteminin “temelden yanlış” olduğunu düşünmekteyim. Bu sistem eğitimin “amaç ve hedeflerini” yanlış üzerine bina etmiştir.  Sistemi değiştirmediğimiz sürece sorunlar devam edecektir, çözüm ...