ORTAK SORUNUMUZ!
Hepimizin şikayet ettiği bir gerçek var.
Nesil gittikçe bozuluyor, büyüğünü küçüğünü bilmez olmuş,
saygıdan uzak, kültürden ve örften bihaber, ana baba kıymeti bile bilmiyor,
bencilleşiyor, hazcılaşıyor, yalnızlaşıyor…
Neden ne? eğitimsizlik mi?
Eğitimi beş yıldan sekiz yıla çıkardık, yetmedi on iki yıla
çıkardık.
Değişen ne?
Bozulmanın daha da hızlanması…
Yapılan araştırmalar kadına şiddetin ve boşanmanın en fazla
yaşandığı kesimin üniversite mezunlarında olduğunu gösteriyor.
Huzur evinde kalanların çoğunun çocukları üniversite mezunu
yüksek gelir sahiplerinden oluşuyor.
Okula dahi gitmemiş, ya da sadece beşi bitirmiş büyükler
daha çok şikayet ediyor yeni nesilden. Biz böyle değildik diyorlar.
Neden, eğitim mi bozuyor çocuklarımızı?
Evet! Bana göre,
Eğitim değil ama eğitim sistemimiz bozuyor?
Çünkü bizim eğitim sistemimiz “insan eğitme” üzerine değil, “insana
öğretme” üzerine bina edilmiş.
Çocuklara matematik, fen bilimleri, sosyal bilimler gibi
bilgileri öğretip onları meslek sahibi yapmak “iyi insan” yapmak değildir.
“Eğitim
sistemimiz iyi insan yetiştirmek üzerine değil, iyi meslek sahibi yetiştirmek
üzerine şekillendirilmiştir.”
Sistemimiz batıdan alınmıştır. Onların kendi geleneklerine,
toplum yapılarına, dini anlayışlarına uygun olan bir sisteme, John Dewey’nin öncülük ettiği pragmatik
eğitim felsefesine dayandırılmıştır.
Bu sistem “pragmatik”
yani “pratik yarar” hedefleyen
bir yaklaşım içindedir.
İyi de batılıların aile yapıları, hayata bakışları, din
anlayışları v.s bizden farklıdır. Onlarda iyi sonuçlar alınmış olabilir, bu
bizde de tutacak anlamına gelmez ki.
Ayrıca onlarda okulun
dışında kilise oldukça aktiftir, çocuklar okula başlamadan önce kilise ile
tanışır, okula başladıktan sonra da dini eğitimleri devletten bağımsız
kiliseler tarafından verilir ve kişilikleri oturtulur.
Bizim laik devlet yapımız dinle toplumu bir birinden
koparmış, camiler devletin resmi kurumları imamlar da resmi memurları olmuş.
Onların görevi namaz ibadeti ve cenaze işleri ile sınırlandırılmış.
Bu yönümüz eksik kalmış, bunu tamamlamak için din kültürü ve
ahlak bilgisi derleri konulmuş, bu derslerde davranış kazandırmak yerine resmi
din anlayışını öğretmekten öteye geçememiş maalesef.
Eğitim sistemimiz eğitimi es geçip sadece öğretim üzerinde
durunca yetişen insan tipide meslek sahibi ama insani yönleri zayıf insanlardan
oluşuyor.
Yukarıda saydığımız şikâyetlerden kurtulmamızın yolu bize
gör bir eğitim sisteminin uygulanmasından geçer.
Vesselam.
Yorumlar
Yorum Gönder