Kayıtlar

Mart, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DALGALI DENİZLERİN GÜVENLİ LİMANI: AİLE

Aileolmak iradi değil, fıtri ve neslin devamı için olmazsa olmaz bir durumdur. İnsan dışındaki canlılar dahi (Nitelik olarak farklılık arz etse de…)   fıtri olarak bir aile veya yuva kurar ve nesillerini devam ettirir. Aynı zamanda aile canlıların ilk eğitim yeridir, insan gibi diğer canlılar da fertlerini yaşam amaçlarına göre eğitir ve hayata hazırlar. Aile birbirini tamamlayacak şekilde yaratılmış erkek ve kadının bir araya gelmesi ve aralarındaki ilişkinin “ nikah hukuku ” ile oluşması sonucu var olan bir yapıdır.Karı-koca arasındaki bu nikah hukuku, ailenin diğer fertleri arasında “ aile hukuku ”nu doğurur. Yani aile başıboş, gelişigüzel bir topluluk değil, bireylerin; yaşadığı toplumun tarih içindeki kültürel, sosyolojik, folklorik birikimleri ve inançsal yapısıyla şekillenen hukuksal bir yapıdır. İnsanlar topluluk halinde yaşamını sürdürür. Bu topluluğu bir arada tutan ve onların mutluluğunu, huzurunu ve devamını sağlayan ise aralarındaki kabul edilmiş toplumsal kurall...

TOPLUSAL SORUNLARIN KAYNAĞI AİLE YAPIMIZDIR!...

Kendi kimliğimiz, kişiliğimiz, toplumsal yapımızla var olmak ve var olmaya devam etmek istiyorsak ailelerimize sahip çıkmak zorundayız. Aile insanlık tarihi kadar eski, kültürü, geleneği, töreyi, inancı yeni nesillere taşıyan en önemli yapıdır. Aile neyse toplumda o odur. Aile mutluysa toplum da mutlu, değilse toplum da mutlu değildir. Bizim geleneksel büyük aile yapılarımız başlı başına birer eğitim yuvalarıdır. Aile içinde dede, nene, anne, baba, amca, dayı, hala, teyze, kuzenler ve diğer akrabalar arasında adı konulmamış bir hukuk vardır. Burada bir hiyerarşi, sevgi, saygı, merhamet, şefkat, dayanışma, yardımlaşma, fedakarlık ve benzeri duyguların pratikleri vardır. Aile bireyi bunları doğal ortamında yaşar, kişi ilk sosyal ve hukuk deneyimini ailede yaşar olumlu ve olumsuz örneklere şahitlik eder. Böylece tolum içinde daha uyumlu olur ve ne yaptığını daha iyi bilir. Yaşadığımız modernleşme süreci geleneksel büyük aile yapılarını yok etmektedir. Aileler adım adım anne-baba-ço...

ÖĞRETMEN PERFORMANS DEĞERLENDİRME YÖNETMELİK TASLAĞI YA DA SUYA YAZI YAZMA ÇABASI

“Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Performans Değerlendirme ve Aday Öğretmenlik İş ve İşlemleri Yönetmeliği” taslağını YÖK’ün internet sitesinde yayınlandı ve görüşe açtı.(1) MEB tarafından paydaşlara gönderilen yönetmelik taslağı özetle şöyle: Yönetmeliğin amacı : Öğretmenin performansını değerlendirmek. Yönetmeliğindayanağı : 14/07/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 14/06/1973 tarihli ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu hükümleri Aday öğretmen ve  öğretmenperformansdeğerlendirme  sürecinde esas alınacak ilkeler; adalet, şeffaflık, katılımcılık ve uzlaşma, belirlilik, işlevsellik ve çok yönlülük olmak üzere 5 ana ilkedir. Öğretmenlerin performans değerlendirmesinin amacı; görevindeki gayret, verimlilik ve başarısının tespit edilmesi, bilgi ve beceri düzeyinin belirlenerek gerekli eğitim ihtiyacının tespit edilmesi ve buna yönelik tedbirlerin alınması ile ödüllendirilmesinin sağlanması. Öğretmenideğerlendirecekk...