FİKİR BEYAN ETMEKTEN KORKAR OLDUK!


İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği düşünebilmesidir kuşkusuz.
İnsanın düşünme, fikir yürütme, sorma, sorgumla, itiraz etme, eleştirme gibi insani/düşünsel özelliklerini yok ederseniz insan olmaktan çıkar başka bir şey olur.
Tarihte bu hale getirilmiş “mankurt” lardan söz edilir mesela.
Tarihe yöne vermiş peygamberler ve fikir adamları her zaman kendi dönemlerinin hakim güçleri tarafından toplumlarına “istenmeyen adamlar” ve “zararlı fikir sahipleri” olarak tanıtılmışlardır.
Günümüzde de aynı durum devam etmektedir. Özgürlük ve demokrasi gibi soyut kavramları kullanarak dünyadaki enerji kaynaklarına el koyan zorba kapitalistler doğal kaynaklarına ve topraklarına sahip çıkan toplumları “terörist” olarak damgalayıp “kötü ve zararlı insanlar” ilan edip onlarla savaşmayı, hizaya getirip sömürmeyi hatta onları yok etmeyi meşru gösteriyorlar.
Ülkemizdeki durum dünyadan çokta farklı değil. Resmi ideoloji kendi dayattığı doğrulara itiraz edenleri, “vatan haini, rejim düşmanı” gibi ithamlarla damgalayıp onlara her türlü zulmü yapmayı hak olarak görmektedir. Tarihimiz idam edilen, yargısız infaz edilen, faili meçhul olarak kaybedilen fikir adamları ile doludur maalesef.
Yakın geçmişte bir üniversite öğrencisinin bir Tv programında “ben Atatürkü sevmiyorum” dediği için adeta linç edildiğine, kız öğrencilerin başlarını örttüğü için okuldan, bayan çalışanların aynı gerekçe ile işlerinden atıldığına, şiir okuduğu için ceza evine atılan siyasetçilere, namaz kıldığı için ordudan atılan subaylara, Çerkes veya Dersimli olduğu için orduda ayrımcılığa tabi tutulan askerlere şahitlik ettik.
Şimdi de bu ve benzeri durumlar farklı ton ve şekillerde artarak devam etmektedir. Adeta fikir beyan etmekten korkan bir topluma dönüştük.
 Bu korkunun sebeplerinden biri de oluşturulan trol ve troliçe gruplarıdır. Bunlar her konuştuğunuzu adeta mercek altına alıp, kendi taraflarına yapıldığını düşündükleri her eleştiriyi hatta her sözü saldırı olarak algılayıp karşı saldırıya başlamaktadırlar.
Bunlarda genellikle ahlak, edep, ölçü, konuşulanı anlayacak bilgi ve birikim olmadığı için oldukça pervasız davranmaktadırlar.
Bunlar bağlı bulundukları düşünceye mensup kitleleri de özellikle sosyal medya üzerinden manipüle ederek yönlendirebilmektedirler.
İnsanlar istedikleri gibi düşünebilir. Düşüncelerini de hakaret ve saldırı olmadığı sürece beyan edebilir. Bu insanın olmazsa olmaz haklarındandır ve korunmalıdır.
Çünkü düşüncenin rahatça beyan edilemediği yerde doğru düşünceye ulaşılamaz. Düşüncenin açıklanamadığı yerde başta fikir üretimi olmak üzere hiçbir şey üretilemez. Düşüncenin engellendiği yerde insan haklarından söz edilemez.
Ben şahsen bu konudan muzdaripim ama konuşmaya, yazmaya, düşüncelerimi beyan etmeye devam edeceğim.
Çünkü insanlığımdan taviz vermeyi düşünmüyorum, bana bahş edilmiş düşünme yeteneğimi ve beyan etme özgürlüğümü kimseye bırakmayı düşünmüyorum.

Vesselam…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİŞİ DOKUNULMAZLIĞI HAKKI

GELECEĞİN ÖĞRETMENİ

KİŞİ HÜRRİYETİ VE GÜVENLİĞİ HAKKI