GÖÇ OLGUSU

İnsanların bir coğrafyadan başka bir coğrafyaya topluca göç etmeleri, insanlık tarihi kadar eskidir. Büyük ve gelişmiş medeniyetlerin birçoğu da bu göçler sonrası ortaya çıkmıştır.
Göç etme nedenlerinden biri de savaşlardır. Bu gün de gerek sınır komşularımızda gerekse bölge ülkelerindeki savaşlar nedeniyle ülkemize ve diğer ülkelere kitlesel göçlere şahit oluyoruz.
İnsanlık tarihinin belki de en yoğun ve en dramatik göçleriyle karşı karşıyayız.
Binlerce insan yollarda, çöllerde, dağ başlarında ve özellikle denizlerde bu göçler sırasında ölmekte. Binlercesi bir birini kaybetmekte, aileler dağılmakta, çocuklar art niyetli şebekelerin eline düşmekte, kadınlar ve kızlar cinsel istismara uğramakta, hatta alıp satılan bir meta haline getirilmekte.
Çaresizlik, sahipsizlik, yoksulluk, açlık bu insanları girdabına almış döndürdükçe döndürmekte.
Son yirmi yıldır, Afganistan’la başlayan, Irakla devam eden ve halen Suriye ile zirveye varmış bu göçlerin en yoğun yaşandığı ülkelerden biri de ülkemizdir. Afganistan’dan milyonların İran ve Pakistan’a göç ettiği zamanlarda Türkiye toplumu çok etkilenmedi, birçoğumuzun bu göçlerden haberi bile olmadı.
MAZLUMDER gibi STK yönetici, üye ve gönüllüleri olarak ülkemize gelen Afganistan ve İranlı mültecilerin sorunları ile ilgilendiğimiz için haberdardık bu durumdan.
Ancak Irak ve Suriye’deki iç savaştan sonra ülkemize yapılan yoğun göçlerle toplum gündemine girdi göçmenler.
MAZLUMDER Adana şubesi olarak, Suriyeli göçmenler Adana’ya yoğun olarak geldiklerinde, 2014 yılının başında “Adana’daki Suriyeliler” başlıklı bir rapor hazırlamış, başta Adana Valiliği olmak üzere, STK’lar, yardım kuruluşları, kamu kuruluşları, üniversiteler, basın ve kamuoyuna sunmuştuk.
O rapor Suriyeli misafirlerin durumunu ve ihtiyaçlarını ortaya koymak ve yapılması gerekenleri öneri olarak sunmak bakımından oldukça iş görmüştü. Oradaki tavsiyelerden sonra daha derli toplu çalışmalar yapılabilmişti.
Daha sonra Nisan 2014 tarihinde bir “Mülteci Panel” yapmış üniversite ve yardım kuruluşlarının meseleye yaklaşımını ortaya koymuş, neler yapılması gerektiği konusunda tespitler yapılmasını sağlamıştık.
Nisan 2015’te “Savaşın Beşinci Yılında Adana’daki Suriyeliler” raporumuzla da geçen zaman içinde neler yapıldı, şu andaki durum ve bundan sonra neler yapılması gerektiği konusunda durumu ortaya koymuştuk.
Şimdi de meselenin yerel,  hukuki, ulusal ve uluslar arası ve İslami boyutunu ortaya koymak adına bir panel tertipliyoruz.
Panelimizi göçmenler ile ilgili pratiğin içinde olan MAZLUMDER eski başkanlarından Vedat Kahyalar yönetecek.
Katılımcılar:
Av. Halim Yılmaz;  MAZLUMDER genel başkan yardımcısı,  “MAZLUMDER Mülteci Hakları Merkezi”  kurucusu ve mülteciler ile ilgili Türkiye’de çalışma yapan en yetkin kişilerden biridir.
İdris Polat: Adana müftülüğü vaizlerinden ve Anadolu Çınarı Derneği yöneticilerinden ve hocalarından, hem Suriyelilerle ilgili çalışmalarından hem de ilahiyatçı kimliğinden dolayı İslami boyutu ele alacaklar.
İlgi duyanların faydalanacağı bir panel olması dileğiyle.
Panel 16.04.2016 tarihinde ÜLFET Derneği salonunda saat 18.00 olacaktır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİŞİ DOKUNULMAZLIĞI HAKKI

GELECEĞİN ÖĞRETMENİ

KİŞİ HÜRRİYETİ VE GÜVENLİĞİ HAKKI