BENİM KENDİME KARŞI HAKLARIM
Yaşam insana
verilmiş bir haktır ve en önemli “insan hakkı” “yaşam hakkıdır.”
Herkes kendisine
verilmiş yaşam hakkını korumak zorunda mıdır?
Bize
verilmiş yaşam hakkına karşı sorumluluklarımız var mıdır?
Bu sorulara
cevap vermeye çalışalım.
Bu konuda
değişik düşünceler var, onlardan biri; madem yaşam bana verilmiş bir haktır,
dolayısı ile bu beden bana aittir. Bedenimin üzerinde her türlü tasarrufa sahibim,
ona istediğim gibi davranırım, ister iyi bakarım ister kötü, istersem yaşamaya
devam ederim istemezsem sonlandırırım kimse karışamaz, kime ne?
Bir başka
düşünce ise; yaşam bana verilmiş bir haktır, benim kazandığım, elde ettiğim bir
hak değildir. Beden bana verilmiş bir emanettir, günü geldiğinde sahibine
teslim etmek zorundayım. Bu sebeple emanete iyi bakmak, onun yaşamını en iyi
şekilde devam ettirmek, ona ihanet etmemek zorundayım şeklindedir.
“Beden benim bedenim onun üzerindeki tüm
haklar da bana aittir” düşüncesi, bizim inanç ve toplumsal değerlerimize uygun
değildir.
Beden bana emanet
olarak verilmiştir, emanete hakkıyla sahip çıkıp, ona zarar gelmemesi için
çalışıp sahibine en güzel şekilde teslim etmeliyim düşüncesi, bizim toplum ve
inanç değerlerimize daha uygundur.
Birinci
bakış açısı yani “beden üzerinde her türlü hakkım var kimse karışamaz”
düşüncesi insanın bedenini hoyrat kullanmasına sebep olabilir. Zararlı
alışkanlıklar, vücut temizliğine dikkat etmeme, sağlıklı yaşam için çaba
harcamama, aile sorumluluğu almama hatta evlenip eş ve çocuk sahibi olmama, eş ve
çocuk sahibi olsa bile onlara karşı sorumsuz davranma gibi davranışların “insan
hakkı “olduğu düşüncesine sevk eder. Bu da temelde yaşam kalitesini, çevreyle
iletişimini ve birlikte yaşadığı toplumu dolaylı ve dolaysız, maddi ve manevi açıdan
olumsuz olarak etkiler.
İkinci bakış
açısı ise yani “beden bana emanettir” düşüncesi. İnsanı hayata bağlar, zararlı alışkanlıklardan uzak tutar, sağlıklı
yaşamaya, spor yapmaya, zihinsel ve bedensel egzersize yönlendirir. Ebeveyn,
akraba, aile kurma, eş ve çocuklarına karşı sorumlu davranmaya yönlendirir.
Dolayısı ile
hem yaşam kalitesini yükselir hem de içinde yaşadığı topluma karşı sorumluklarını
yerine getirdiği için topluma maddi ve manevi açıdan olumlu katkı sunar.
Unutmamalıyız
yaşam hakkı bize verilmiş bir haktır, bizim kazandığımız bir hak değildir.
Orhan GÖKTAŞ
ogoktas89@hotmail.com
Yorumlar
Yorum Gönder