SURİYE; ESKİ HAL MUHAL; YA YENİ HAL YA İZMİHLAL
Suriyede
garip şeyler oluyor, birileri ya ne yaptığını bilmiyor ya da hepimizin aklıyla
dalga geçiyor.
Devasa
boyutlara ulaşan Suriye dramı bu yazının hacmini aşacağından Suriyedeki Kürt bölgesi
yani Rojova üzerinden bir tahlil yapacağım.
Kürtlere Suriye
Devleti tarafından vatandaşlık hakkı tanınmaz, kimlik verilmez, mülkiyet hakları
yoktur, oturdukları evler bile devlet mülküdür.
Kürtleri
adam yerine dahi koymayan aynı Suriye Devleti, PKK’ya yıllarca hamilik yaptı ve
Abdullah Öcalan Şamda ikamet etti.
Yani Suriye
devleti kendi Kürdünü tanımadığı halde Türkiye Kürtlerinin hakkını savunma
iddiasında olan PKK’yı el üstünde tuttu, besledi, korudu savundu.
PKK ise
dönüp sen gerçekten Kürdü seviyorsan önce kendi Kürdüne haklarını ver demedi. Suriye
devletine karşı da silahlı eylemler yapmadı.
Gün geldi
Suriye iç savaşı başlayınca Suriye Devletinin Kürt aşkı(!) depreşti ve Rojovayı
Kürt Yüksek Komiytesine bağlı Halk Koruma Birliğ (YPG)’ye terk etti. YPG Rojova
bölgesinde özerklik ilan etti, Suriye Devleti diğer muhaliflere yaptığı gibi
buraya müdahale etmedi tam tersi destekledi.
ABD Esedin
devrilmesi için muhalefete destek olduğunu ilan etmiş durumda ve fiili olarak
bir kısım muhalefete her türlü yardımı yapmaktadır.
Aynı ABD
dost ve müttefiği olan Türkiyenin sert muhalefetine rağmen, ABD’nin
desteklediği diğer muhalif gruplarla birlikte hareket etmeyen Rojova
yönetetimine de destek vermektedir. Gerekçe olarak DEAŞ’a karşı savaşmasını
göstermektedir.
Demek ki
DEAŞ o kadar güçlü bir örgüt ki, ABD neredeyse bölgenin hatta dünyanın bütün
devletleri emrinde olmasına rağmen, YPG gibi güçlü bir orduyu(!) yanına almadan
onunla baş edemeyecek durumda.
Oysa mantık
olarak YPG DEAŞ ile savaşıyor olsa dahi, ABD’nin Esed ile YPG yakınlığı ve
Türkiye ile ABD müttefikliği dolayısı ile YPG’ye destek olmayı bırakın, düşman
olması gerekmiyor mu?
Rusya Esedin
Müttefiki ve Suriye Devletine karşı savaşan örgütlerle fiili olarak savaş
halinde.
Rusya ile
ABD biri Suriye Devletinin, diğer muhalefetin yanında olduğunu ilan etmelerine
rağmen Rojova konusunda ittifak halinde hareket ediyorlar.
Oysa ABD’nin
açıkça desteklediği bir örgütü Rusyanın dost olarak görüp desteklemesi ya da
Esed ve Rusyanın dost olarak gördüğü bir örgütü ABD’nin dost olarak görüp
desteklemesi çelişki değil mi?
Dünya’nın
bütün ordularından daha güçlü olan ABD ve Rus ordularının ortak düşmanları(!)
DEAŞ’la baş edememeleri, düzenli bir ordusu dahi olmayan Rojova Kürtlerini
DEAŞ’la mücadele için destekleme gerekçeleri komik değil mi?
DEAŞ Irak’ta
Musul gibi şehirleri işgal ederken, ABD’nin müttefiki olan Irak ordusuyla beraber
o işgallere son vermemesi, Rusya müttefiki olan Suriye ordusuyla beraber
DEAŞ’ın Suriyedeki işgallerine son vermemesi bir çelişki değil mi?
Rojova
Kürtlerinin DEAŞ’la savaşması için onları teşvik eden hatta destekleyen ABD’nin
DEAŞ’a karşı Türkiyenin konuşlandırdığı Iraktaki askerleri çekmesini istemesi
bir çelişki değil mi?
DEAŞ’la
savaşan ABD’nin desteklediği diğer örgütler Rusya tarafından vurulurken, ABD’nin
müdahale etmemesi ancak Türkiye’nin angajman gereği YPG’ye top atışı yapmasına
sesini yükseltmesi bir çelişki değil mi?
Bana göre;
ABD ve Rusya
öncülüğündeki emperyalist güçler, Suriye, Türkiye ve İran’ı parçalamak veya dizayn
etmek için birlikte hareket ediyor.
Suriye,
Türkiye ve İran devletleri de bu kirli oyunun içine çekilmiş durumdadır.
Rojova
Kürtlerini, DEAŞ’ı, Hizbullahı ve diğer örgütleri de işlerine geldiği gibi dost
veya düşman ilan ederek kullanıyorlar.
Bu oyunu
bozmanın yolu başta Türk-Kürt olmak
üzere, Sünni-Şii ve bölge
Müslümanlarının ittifak kurarak Küresel emperyalistleri topraklarımızdan
kovmasından geçmektedir.
Halkların
devletlerini ve örgütlerini bunu zorlaması lazımdır. Bizi tarih boyunca yok
etmek için çalışmış “haçlı ve siyonist”
ittifakla değil. Tarih boyunca “kader
birliği” yapmış bölge halklarıyla ittifak kurmaktan başka kurtuluş yoktur.
Türkiye,
İran ve Suriyenin ABD ve Rusya öncülüğündeki küresel emperyalistlere ve olan
onca olaya, akan onca kana rağmen bir araya gelerek sorunlarını kader birliği
mantığı ile çözmekten başak kurtuluşları yoktur.
Bu slogan
tam da böyle günler için söylenmiş gibi “eski
hal muhal; ya yeni hal ya izmihlal.”
Yorumlar
Yorum Gönder