AYHAN BİLGEN’DEN ANLADIĞIM

Ayhan Bilgen HDP Seyhan Belediye başkan adayı, BİDER’i ziyaret etti bendeniz de diğer başkan adaylarını
dinleyip değerlendirdiğim gibi Ayhan Bey’den de anladıklarımı sizlerle paylaşmak istedim.
Ayhan Bilgen siyasetçilerin genel hastalığı olan verdiği saatten geç gitme alışkanlığına sadık kalarak
gecikmeli olarak geldi derneğe.
Kısa yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi; Biz siyasette kendimize özgürce bir yaşam hakkı, özgürce
dilimizi inancımızı yaşayabileceğimiz bir alan açmaya çalışıyoruz. Bu kimlikle sizin karşınıza çıkıyoruz.
Başkalarını karalayarak, başkalarının yanlışları üzerinden kendimize bir pozisyon inşa etmeyi zaten ahlaki
bulmuyoruz. Siyasetteki farkımızı ortaya koymak, bizi de başkalarında dinleyip kararınızı ona göre
vermenize yardımcı olmak için burada bulunuyoruz.
Diğer siyasetçiler gibi bol keseden vaatlerde bulunmuyoruz. Bizim ölçülerimiz var, ilkelerimiz var,
misyonumuz var bunu anlatıyoruz. Biz bize oy verin gerisini bize bırakın anlayışını doğru bulmuyoruz. Bu
anlayışı ne insani, ne ahlaki, ne modern, ne evrensel modern dünyanın geldiği demokrasi anlayışıyla
örtüşür buluyoruz. Bu kendini bişey sanma hastalığı insanlara geçtiğimiz yüzyılda çok ağır bedeller ödetti.
Beşer şaşar insan yanılmakla maluldür. Bundan dolayı bir birimizin elinden tutmalıyız birbirimizin
yanılmasını engellememiz gerekir. Yanılmayı engelleyecek şey örgütlenmektir. Hesap sormayı
öğrenmektir.
Bu ülkede siyaset alanında belediyecilik alanında tabelaların değişmesi bir anlam ifade etmez önemli
olan zihniyetin değişmesidir.
Son zamanlarda ortada olan ses kayıtlarıyla ilgili iki tarafında yanlışları var iki tarafa da söyleyeceğimiz
söz var ve doğru bildiğimizi savunuruz. Biz kimsenin vebaline ortak olmayız.
Seyhan’da bu güne kadar siyasi partilerden seçilenler ortaya bişeyler koymuşlar, bunları inkar edecek
değiliz. Yapılanı inkar etmek demek kendinizle ilgili güven eksikliğidir. Ama bu şehir buna layık değil bu
şehirde insanca yaşana bilir imkanlar yok. Bu bir yetenek meselesi değil iyi belediyecilik kötü belediyecilik
meselesi değil suiistimal var burada.
750 bin nüfusu 500 bin seçmeni olan Seyhan’ın bütçesinin iyi kullanılmaması ile ilgili bir sıkıntı yaşanıyor.
Bu paranın yol yapmak, başka ihtiyaçları karşılamak yerine çarçur edilmesi söz konusu.
Sizin iki kriteriniz olmalıdır. Bunlardan birincisi ahlaken bizden daha ahlaklı, daha namuslu, daha dürüst
biri var mı ona bakacaksınız. Diğeri de ehliyetine bakmak lazım bu işi biliyor mu Bilmiyor mu? buna
bakmalısınız. Tercihinizi buna göre yapmalısınız.
Biz bu şehri kendimiz yönetmeyeceğiz iki kesimle beraber yöneteceğiz bir o hizmeti alacak olan
insanlarla beraber, bir de bu işin uzmanı olan meslek örgütleri odalar var onlara soracağız.
Ayhan Bey sorulan sorulara da konuşmasında vurgu yaptığı çerçevede cevaplar verdi. Önemli olan kişinin
memleketi, nerede yaşadığı değil önemli olan zihniyetidir, ehliyetidir vurgusunu tekrarladı.
Konuşması boyunca dikkatimi çeken husus, kullandığı kelimeler ve siyasi dilindeki entelektüel birikim
oldu. Tam da bunu ispat edercesine konuşmasını 1 martta Adana’da düzenleyecekleri İhsan Eliaçık’ın
vereceği “28 Şubattan bugüne İslam ve siyaset” konferansına davet ederek bitirmek oldu.
Yine temennimizle bitirelim yazıyı “kim kazanırsa kazansın Adana kazansın.”
Vesselam.