ÇANAKKALE


ÇANAKKALE

ALLAH-U EKBER, BİJİ AZADİYE, BİRRUH BİDDEM NEFDİK…

Bazı coğrafyalar vardır, üzerinde yaşanan olaydan dolayı kutsaldır. Toprak Allah’ın toprağı hepsi kutsaldır ama her toprakta o olaylar yaşanmadı her toprağa o kanlar dökülmedi. Bedir kutsaldır, Mute kutsaldır, Kerbela kutsaldır, Çanakkale kutsaldır.

Çanakkale’yi kutsal yapan, diğer topraklardan farklı kılan sadece orada dökülen kan da değil, Çanakkale’yi Çanakkale yapan orada dökülen ortak kandır.

Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın, Çerkez’in, Laz’ın, Boşnak’ın… Kanının birbirine karıştığı yerdir. Bizi biz yapan yer. Çanakkale’de Bayrak bizim bayrağımız, vatan bizim vatanımızdır. Biz hepimiziz orada, Hepimiz ümmetiz, İslam milletiyiz.

Düşman bizim düşmanımız, dost bizim dostumuzdur Çanakkale’de.

Türk’ün Türk’ten başka dostunun olduğu yerdir Çanakkale. Kürt’ün “biji azadiye ümmet” dediği yer, Arap’ın “birruh biddem nefdik ya İslam”…  Dediği yer.

Bizi biz yapan değerleri, terimizi terimize, kanımızı kanımıza katarak Gâvurdan koruduğumuz yerdir Çanakkale.

Çanakkale’de savaşanlar ben dediğinde Müslüman bir bireyi, biz dediğinde Ümmeti kast ederdi. Dolayısı ile “benim vatanım” dediğinde tüm İslam topraklarını “benim bayrağım” dediğinde hilafeti temsil eden al yıldızlı bayrağı, “benim sancağım” dediğinde kelime-i tevhit sancağını kast ediyordu.

Çanakkale ruhuna savaş açanlar, önce beni budadılar, sonra bizi. Çanakkale’de savaşanların çocukları medreseleri, tekke ve zaviyeleri kapatılıp, yazıları yasaklanıp cahil bırakıldı. Torunları o ruhtan uzak yetiştirildi artık “ben” dediğinde sadece bir ırka mensup bireyi yani Türk’se Türk, Kürt’se Kürt’ü, Arap’sa Arap’ı anlamaya başladı. “Biz” dediğinde sadece Türkleri, Kürtleri ya da Arapları anlar oldu. “Bayrak” dediğinde kendi ırkını temsil eden bez parçasını, “Sancak” dediğinde ne dediğini bile bilmez hale geldi.

Çanakkale’yi Çanakkale yapan ümmetçilik kötü, bizi bölen birbirimize düşman yapan ırkçılık iyi olarak kazındı beynimize.

Artık Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur, artık biji azadiye Kürdistan vardır, artık birruh, biddem neftik ya arap vardır…

İşgal altındaki topraklarımızı kendi toprağımız saymıyoruz artık, sanki Kudüs, Bağdat, Şam, Kahire, Bin Gazi, Saray Bosna hatta Mekke ve Medine bizim toprağımız değilmiş gibi davranıyoruz. Oysa Çanakkale ruhuna göre İstanbul hepimizin ise, Müslümanların tüm toprakları da hepimizindir.

Kur’an’a göre Müminiz ve müminler ancak kardeştir. Çanakkale bilincinin kaynağı Kur’an’dır Tıpkı Bedir’in, Kerbela'nın kaynağı gibi. Kuran’a dönüp onun istediği gibi yaşamadığımız, birbirimize sarılmak yerine sırtımızı döndüğümüz, birbirimizi biz olarak görmediğimiz, topraklarımızı kendi toprağımız, namusumuzu namusumuz, bayrağımızı bayrağımız, sancağımızı sancağımız olarak görmediğimiz sürece ne barıştan ne kardeşlikten nede huzurdan söz edemeyiz.

Vesselam

                                                                                                                                                  Orhan Göktaş

                                                                                                                                                    25.03.2013

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİŞİ DOKUNULMAZLIĞI HAKKI

GELECEĞİN ÖĞRETMENİ

KİŞİ HÜRRİYETİ VE GÜVENLİĞİ HAKKI