TÜRK İMAJI
TÜRK
İMAJI
T.C. Anayasasının 66. Maddesinde: ‘’Türk Devletine vatandaşlık bağı ile
bağlı olan herkes Türk’tür.’’ der.
İsmet
Özel’e göre de: ‘’Gâvurla çatışmayı göze alan Müslüman’a Türk denir.’’
Genel anlamda da Orta Asya’da yaşayıp, bir kısmının boylar halinde
Anadolu’ya göç ettiği bir ırkın adıdır Türk.
Diller, dolayısıyla kelimeler ve kavramlar, yaşayan canlılar gibidir, doğar,
değişime uğrar ve ölür.
Bugün dünyanın birçok bölgesinde, Müslümanlara Türkler deniliyor, bunun
sebeplerini değişik şekillerde anlatanlar var. Kimi, Müslümanlar bu bölgelere
Osmanlı pasaportuyla geldiği için onlara Türk deniliyor derken; kimi,
Müslümanların savaşçı ve kâfirlere karşı acımasız olanlarına o dönemlerde
‘Türk’ denirdi ve o yüzden Müslümanların imajını vahşi, savaşçı göstermek için
zamanında hepsine beraber Türkler denilmiştir diyor.
Ben, başkalarının bu tanımlamalarıyla ilgileniyor değilim.
Türkiye’nin dışına çıktığınızda T.C. Pasaportunu gören herkes size Türk der.
Tıpkı Almanyalıya Alman, Fransalıya Fransız, İngiltereliye İngiliz denildiği
gibi.
Siz dışarıda ben Türk değilim Çerkez’im deseniz bile kimse bunu algılayamaz.
Türkiye’de ben Türk’üm, Kürt’üm, Çerkez’im, Arap’ım, Karaçay’ım, Zaza’yım,
Laz’ım, v.s diyebilirsiniz ve herkes de neyi kastettiğinizi anlar. Ancak
Türkiye’nin dışındaysanız siz artık Almanya’daki, Fransa’daki Amerika’daki veya
başka bir ülkedeki Türklersiniz.
Bu durumun istisnaları vardır elbette, ancak istisnalar kaideyi bozmuyor.
Ben de Türk kavramını bu anlamıyla, yani T.C. vatandaşı olan herkesi kastederek
kullanacağım.
Daha önce dünyadaki Türk imajı; cesur, cevval, kültürlü, eğitimli, cömert,
misafirperver idi.
Düşmanlarımız,Türk’ten hem korkar hem de ona
saygı duyardı. Evliya Çelebi Seyahatname’sinde
yazıldığına göre Viyana kuşatmasından sonra, Avrupa’da Türk modası
başlamış, Türk gibi giyinmek, Türk müziği dinlemek v.s moda olmuştu.
Avusturyalı meşhur besteci Mozart’ın en önemli eserlerinden olan ‘’Rondo
Alla Turca’’ yani ‘’Türk Marşı’’nın bile o modanın eseri olduğunu söyler.
Cumhuriyetten sonra eğitim politikaları sebebiyle Türklerin imajı bozulmuş
Türkler; cahil, kaba, beceriksiz, tembel… insanlar olarak algılanmaya
başlamıştır. Bunun en somut hali Avrupa’ya giden Türk işçilere olan bakış
açısıdır. Biz bile kendi ağlanacak halimize gülüp ne olumsuzluk olsa ‘’Burası
Türkiye, olur böyle şeyler!’’, dünyanın neresinde cahillik yapan biri
görülse ‘’Bu mutlaka Türk’tür!’’ demeye başlamışız maalesef.
Şimdilerde bu imaj yeniden değişmeye başladı. Bu imaj değişikliğini yurtdışına
çıktığınızda daha iyi algılayabiliyorsunuz.
Yeni Türk’ün imajı şöyle algılanmaktadır;
·
Dünyanın herhangi bir yerinde, cebinde
beş kuruş parası yokken ciddi yatırım planları yaparak ortak arayan bir
girişimci görürseniz bilin ki o Türk’tür.
·
Herkesin elindekini yere attığı
bir yerde, elindekiyle çöp kutusu arayan birini görürseniz bilin ki o Türk’tür.
·
Her fırsatta çantasından kitabını
çıkarıp, okumaya çalışan birini görürseniz bilin ki o Türk’tür.
·
Macera olsun diye, haritaya
bakarak dünyanın hiç bilmediğiniz bir ucuna giderseniz ve orada yabancı bir
okul görürseniz, bilin ki o okulu açanlar Türk’tür.
·
Doğal afete uğramış, ya da yardıma
muhtaç birilerine yardım için ilk koşan birini görürseniz bilin ki o Türk’tür.
·
En olmadık yerde, uçakta, gemide,
kilisede, okulda bir kenarda namaz kılan birini görürseniz bilin ki o Türk’tür.
·
Polisin bile giremediği yağmalama
olayı olan yerde elinde sopalarla dükkân bekleyen birini görürseniz bilin
ki o Türk’tür.
10.08.2011
Yorumlar
Yorum Gönder