İSMET ÖZEL


                                                                           İSMET ÖZEL

 

1944 doğumlu, 67 yaşında.  Allah uzun ömür versin.

İlginç bir düşünce geçmişi var. Birçok insan onu sadece iyi bir şair olarak bilir. Oysa yazdıklarına ve söylediklerine baktığımızda sadece şair demenin doğru olmadığı, şairliğinin yanında bir fikir adamı, bir aksiyon adamı olduğunu söylemek daha doğru olacaktır.

 Ona kısaca “geçmişe ve geleceğe dair çok şey söyleyen bir adam!” diyebiliriz.

 70’lerin başında Sosyalistlerin önde gelenlerinden… 70’in ortalarında ruhî ve fikrî bir değişim geçirerek İslamî anlayışı benimser. İslamî kesimden bazı yayın organlarında yazılar yazdı ve çeşitli ödüller aldı.

28 Şubattan sonra mevcut İslamî kesimle yollarını ayırdı.

Ona göre İslamcılar da Sosyalistler gibi kendi davalarına ihanet etmişlerdi.

“AK Parti, inanç ve düşüncede “titizliği”  elden bıraktığı için iktidar yapıldı; AK Partili olmak, titizliği elden bırakmak demektir.” fikrini savunmaktadır.

AK Parti’ye kapatma davası açıldığında “İstiklal Harbinin mağdurları, AK Parti’yi kapattırmaz!” diyerek bir öngörüde bulunmuş ve dediği gibi de AK Parti kapatılmamıştı.

Türk -İslam sentezi sözünün de saçma bir söz olduğunu, Türklüğün kendi başına bir sentez olduğunu söylemektedir.

Türklüğü şöyle tanımlamaktadır.

Türk” Müslüman olanlara verilen bir isimdir.

 Türk, kâfirle savaşmayı göze alan Müslümanlara verilen bir isimdir.

Türk bir ırk adı değildir, bir millet adıdır. Millet kelimesi, dinden ayrılarak mana kazanmaz. Türk milleti, 13. asırda lisanını pekiştirerek doğmuştur. Türk lisanı Kuran’dan alınan kelimelerden oluşturulmuştur. Kuran’dan alınan kelimeleri çıkarırsanız Türkçe diye bir lisan kalmaz. Türkçe, eskimez yazıyla yazılır. Ben bir Türk şairiyim, ama Türkçe yazamıyorum.” demektedir.

 “Biz bu topraklara istiklal harbinden sonra vatan dedik. Daha önce Osmanlı topraklarının bir parçasıydı. Üzerinde yaşadığımız ülkenin köklü bir yapısal değişikliğe uğraması gerektiğini ve bununda “Türklük bilinci” ile olabileceğini savunmaktadır.

Ancak şu anda vatanımızda Amerikan malı Türk ahalisiyiz,  kimliği ve kişiliği olmayan bir topluluğuz.”  diyerek mevcut düzene ve topluma bakışını ortaya koymaktadır.

“Tuttuğu nöbet sırasında şekerleme yapan insanın kurşuna dizildiği bir ülkede yaşamak istiyorum.” sözüyle de görmek istediği ideal toplumu tarif etmektedir.

Tabi bu düşüncelerinden dolayı da ciddi eleştiriler almaktadır. Mesela Türk kavramı Özelin vurguladığı anlamdan uzak bir anlamda algılanıyor. Önemli olan ne dediğimiz değil, ne anlaşıldığıdır.

Ayrıca Müslüman kelimesinin yerine ısrarla Türk kelimesinin oturtulmaya çalışıldığı gibi bir algıda söz konusu.

Daha önce beraber çalıştığı, aynı fikirleri paylaştığı insanlar hakkındaki olumsuz düşünceleri çok sert bir uslupla dile getirmeside ayrı bir eleştiri konusu.

İsmet özel 29-30 ocak tarihlerinde Adanamız daydı istiklal marşı genel başkanı sıfatıyla, derneğin adana şubesini açtı ve birde konferans verdi. Umarım hakkıyla ağırlanmış ve Adanamız’dan memnun ayrılmıştır.

Adananın istiklal harbindeki rolundan dolayı, TBMM ye adının  “YİĞİT ADANA” olarak değiştirlmesi için bir teklif sunacaklarını da duyurmuş olalım.

                                                                                                                                                        01.02.2011

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİŞİ DOKUNULMAZLIĞI HAKKI

GELECEĞİN ÖĞRETMENİ

KİŞİ HÜRRİYETİ VE GÜVENLİĞİ HAKKI